13 Temmuz 2010 Salı

Define avcısı izi sürerken Parnassos antik kentini buldular

01 Temmuz 2010 Perşembe



Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne bağlı arkeologlar, tesadüf eseri Roma dönemine ait "Parnassos Antik Kenti"ne ait kalıntılara ulaştı.

ŞEREFLİKOÇHİSAR -Define avcılarının yaptığı kaçak kazılarla ilgili incelemelerde bulunmak üzere Ankara'nın Şereflikoçhisar ilçesinde çalışmalar başlatan Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne bağlı arkeologlar, tesadüf eseri Roma dönemine ait "Parnassos Antik Kenti"ne ait kalıntılara ulaştı.
Beraberindeki bir ekiple Şereflikoçhisar'a gelen Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürü Melih Arslan, Kaymakam Hasan Kürklü ve Belediye Başkanı Hakverdi Altuğ ile Değirmenyolu (Parlasan) köyündeki kazı alanına geldi. Bölgede yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler veren Arslan, bir süre önce kaçak kazılar yapılan alanda araştırma yaptıkları sırada Roma dönemine ait Parnassos Antik Kenti'nin izlerine ulaştıklarını söyledi.



Köydeki kazıları 3 arkeolog ve 12 işçi ile birlikte yürüttüklerini ifade eden Arslan, "Parlasan köyünde bulduğumuz Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılar Parnassos Antik Kenti'nin 100 dönümlük bir alanda kurulduğunu gösteriyor" dedi.
Şereflikoçhisar'da arkeoloji ve Anadolu tarihi açısından çok önemli bir keşfin başlangıcında olduklarını vurgulayan Arslan, kazıların Değirmenyolu köyünde çiftçilikle uğraşan Fatma Görgülü'nün verdiği bir dilekçe ile başladığını dile getirdi. Melih Arslan, "Söz konusu kişinin buğday ve kavun ekili tarlası bugüne kadar kaçak kazı yapan kişiler tarafından tahrip edilmiş. Kendisi de tarlasının kullanılamaz hale gelmesinden dolayı dilekçe ile ilgili makamlara başvurarak burada kazı yapılmasını istemiş. Bu başvuru üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığının onayını alarak, kurtarma kazısı yapmak üzere Parlasan'a geldik. Onlarca dönümlük arazi içinde kazmayı vurduğumuz ilk yerde kayıtlarda yer alan Parnassos Antik Kenti'nin izlerine ulaştık. Zaten bu kentin varlığı Bizans ve Roma d önemi kayıtlarında vardı. Tarihi kayıtlardaki bir kenti ortaya çıkarmanın mutluluğunu yaşıyoruz" diye konuştu.
Kazı yaptıkları alanın antik haritalarda eski Kudüs'e giden yol güzergahında bulunduğunu ve "Hacı Yolu" olarak kullanılan bir güzergahta yer aldığını ifade eden Arslan, o dönemde bölgenin en büyük kiliselerinden birinin de burada yer aldığı bilgisinin tarihi kaynaklarda da görüldüğünü, çalışmaların büyük bir heyecanla devam ettiğini bildirdi.
Melih Arslan, şu ana kadar kazı yapılan alanda 10 metrekarelik yer mozaiğini gün ışığına çıkardıklarını belirterek, bu mozaiğin devamı olan yaklaşık 10 metrekarelik bir alanı da tamamen ortaya çıkarmak üzere olduklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada Türkiye'nin en büyük yer mozaiğini ortaya çıkarıyoruz. Alandaki kazılarımız ilerledikçe mozaiğe ait yapının devam ettiğini görüyoruz. Şu ana kadar ulaştığımız alan 20 metrekarenin üzerinde. Mozaik üzerinde geyikler, keklikler ve çeşitli hayvanlara ait figürler mevcut. Bugüne kadar Türkiye'nin en büyük yer mozaiğine Zeugma'da yapılan kazılarda ulaşılmıştır ve büyüklüğü 12 metrekaredir."
Arslan, kazıların kısıtlı ödenek ve imkanlarla yaklaşık 100 yıl kadar sürebileceğini ifade etti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder